31 Ağustos 2013 Cumartesi

FKÖ-Kara Eylül Olayları

Kara Eylül diye tabir edilen olaylar literatürde Ürdün'de 1970 Eylül ayında başlayan 1971 Temmuz ayında sona eren sivil savaş olarak geçer. Ortadoğu'da yaşanan her olay gibi biz Ortadoğu'lular bu olayların arkasında birilerini, bazı kötü oluşum-güçleri ararız. Yaşadığımız coğrafyanın 2 asırdan fazla süren kanlı-gizli geçmişi , bölgede yaşayan insanların üzerine sinmiş bir halde, aleyhimize olan küçük-basit bir karar veya durumda dahi "Bu İsrail'in-Amerika'nın işi" diyebilecek pozisyonda buluruz kendimizi. Geçen günlerde bir arkadaşımızın paylaştığı bir fotoğraf vardı NewYork ve Boston' uzaktan gösteren;



Bu fotoğraftaki Boston gibi girifttir Ortadoğu. Hangi taşın altından kimin neyin çıkacağı, hangi yolun sizi nereye götüreceğine karar veremezsiniz.

PEKİ GERÇEKTEN SADECE SİVİL SAVAŞ MIYDI YAŞANANLAR?

Bu olayların meydana geliş sürecini insanların zihninde yer etmesini sağlamak amacıyla kısa bir özet sunmak isterim.
2.Dünya Savaşı'ndan den itibaren Filistin'e Yahudilerin göçü başladı. Göçün bölgede meydana getirdiği olumsuzlukların yanında gelen nüfusla beraber Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulacak olması düşüncesi Filistin'lileri kendilerini savunma koruma politikasına itti. Nitekim bunun sonucunda bölgede çatışmalar, sürtüşmeler meydana gelmeye başladı. Bölgede yaşayan Filistinli'lerin herhangi bir lideri olmamakla birlikte organize bir oluşumdan da yoksunlardı. Gerilim giderek tırmandı ve 1948 yılında Arap güçleri ile Yahudiler arasında meydana gelen savaşın kaybedilmesi ile kurulmuş olan küçük örgütçüklerde dağılmış oldu ve bu savaşın ardından İsrail bağımsızlığını ilan etti.


Filistinliler kendilerinin kurtuluşunun diğer Arap ülkelerinin desteğini alarak olabileceğini düşünüyorlardı.1959 yılına kadar bölgede herhangi birlik oluşturulamadı, ta ki Yaser Arafat ortaya çıkana kadar. 1959 yılında Yaser Arafat Liderliğinde El Fetih kuruldu. İlk destek Cezayir'den geldi ve El Fetih bölgede ofisler açmaya, askeri eğitim almaya, aldırmaya başladı.


FKÖ'nun temelleri  ise İsraile veirlen savaşın daha sistematik verilebilmesi için Arap Ülkelerinin desteği ile Kahire'de toplanan Arap Zirvesi'nde atıldı. Finansal desteği sağlamak amacıyla Filistin Milli Fonu açıldı ve Arap ülkelerinde FKÖ temsilcilikleri açılarak faaliyetlerine başlamış oldu. Bu süreçte Cezayir,Çin,Vietnam gibi ülkelerden örgüt elamanları askeri eğitim almaya başladılar.



Yaşanan bu süreçlerden sonra kısıtlı imkanları ile FKÖ İsrail'in Ürdün nehri üzerinde bulunan sulama projesine sabatoj ve saldırılarda bulundular. İsrail 6 gün savaşları dediğimiz savaşlarda FKÖ yü ağır bir yenilgiye uğrattı. İsrail, Batı Şeria’yı, Gazze Şeridini, Sina yarımadasını ve Golan tepelerini ele geçirdi. Yüzbinlerce Filistinli kendi topraklarında mülteci durumuna düştü. Bu süreçten sonra El Fetih Lübnan'da İsrail'in düzenlediği operasyonlara karşı başarılı sonuçlar alınca FKÖ'deki destekçileri iyice arttı.

Ürdün'de kimine göre FKÖ'nün pervasız davranışları, ülkeye zarar vermesi, kimine göre kralın otoritesinin sağlanması, kimine göre de İsrail'in maddi manevi desteği ile FKÖ'yü KARA EYLÜL dediğimiz operasyonla ülke dışına sürmüştür. İsrail'in böylece doğu sınırı güven altına alınmış oldu.

İpin kopma noktası da burada meydana geldi. Filistinliler tarafından Ürdün'den intikam almak adına KARA EYLÜL ÖRGÜTÜ kuruldu(söylenmekte).Bu örgüt, 1972 Münih Olimpiyatları’nda 11 İsrailli sporcuyu öldürerek adını duyurdu ve icra ettiği çeşitli terörist eylemlerle FKÖ’nün uluslar arası ortamdaki imajının “terörist örgüt” olarak değişmesine neden oldu.

Bu noktada başlıyor asıl düşünmemiz gerekenler. FKÖ adına bu eylemleri yapanlar gerçekten kimler? Bu eylem sonucunda örgütün "Terörist" yaftası alabileceğini gerçekten düşünmemişler midir? Sadece cehaletten mi bu eylemler yapıldı yoksa bölge halkının fakirliği acziyeti mi kullanıldı?Yoksa bu saldırıda İsrail'in Ürdünde uyguladığı söylenen politikanın bir parçası mıydı?

Son olarak şunu diyebiliriz bu sürecin sonucunda neredeyse tüm Dünya'da İsrail HAK'lıydı ve kazanmıştı. Yazımızı şu değerli sözle bitirelim "Ne iyi ne de kötü olan kazanır, kazanan her zaman güçlü olandır."
Saygılarımla,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder