30 Ocak 2016 Cumartesi

Aytepe- Veysel Dayı'nın Yeri :) (Macera İçerir)


Periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz kamp faaliyetlerinden birini daha yapmak için hazırlığımızı yaptık 15.01.2016 saat yaklaşık 15 sularında yola koyulduk. Ekibimize 2 yeni arkadaşımız daha dahil oldu. Bu sefer 4 kişiyiz. Alayına gideriz. Mehmet abim gideceğimiz yeri haritadan bulup bir telefon numarası almış. Veysel Dayı'nın yerine gideceğiz(Aytepe) yani alayına derken noktamız da belli. Gebze'den yola çıktık Veysel Dayı'yı bir arayalım dedik hangi güzergahtan geleceğiz diye. Oğlu telefona çıktı yolu tarif etti. Biz İzmit'te mola verip eksiklerimizi tamamladıktan sonra(navigasyona da uymuyoruz bu arada eski usul bulacağız yolu:D) yeniden yola koyulduk. Bir ileri bir geri derken akşam oldu, Veysel Dayının oğlu da sağolsun yolu yanlış tarif edince saat 9 a yaklaştı. Tepeye doğru çıkınca virajlar ve yolun belli kısımlarda buz oluşu işi daha heyecanlı bir hale getirdi. Buna Mehmet abinin Rally Plotlarını andıran sürüşü ve benim Co-Plotluğumda eklenince arkadaşlarımız geride kaldılar. Karanlıkta gençlik parkı tabelası görünce bari burada duralım dedik yeri bulamayacağız. Yerler kar. Yolun üzerinde çadırımızı kursak mı acaba diye düşünürken oraya gelen bir arac bize Veysel Dayı'nın yerini tarif etti. Yavaştan yol aldık ama yine dön dön karanlıkta yolu bulamadık. Nihayet uzun arayışlardan sonra genç bir arkadaş isterseniz ben şömineyi yakayım abi burda kurarsınız kampı dedi.Fakat yolu da tarif edince bi yine gidelim dedik. Zira hava çok soğuk ve rüzgarlıydı. Veysel Dayının yerini bulduk. Eşyalarımızı indirdik . Tam çadırımızı kuracağız. hop bir eleman geldi(eleman diyorum çünkü hala sinirliyiz) burda çadır kuramayacağımızı, oraya gelenlerin ona neler çektirdiğini agresif bir şekilde anlattık. Her ne kadar dediysekte haberli geliyoruz diye dinletemedik.Zaten laf anlayacak bir eleman da değildi. Nereye giderseniz gidin dedi işin kısası. Bizde tartışmadık, bir faydası olmayacağı da açıktı. Şömineyi yakacak olan arkadaşın oraya gitmekten başka çaremiz kalmadı. Engin Kardeşimiz gecenin kurtarıcısı oldu. Restoranttaki şömineyi yaktık, yemeğimizi yedik. Sonra bizi evine kalmaya davet etti. Saatin geç oluşu bir yana esen rüzgar , çadırı kurabileceğimiz kuru bir zeminin olmaması, esen rüzgar bize başka bir seçenek bırakmamıştı açıkçası. Arkadaşımızın sıcak davetini kabul etmemek olmazdı yani. Unutmadan geçmeyelim Mehmet abi Veysel Dayının yerine çadırı kurmak için arabayı park ederken aynasını ağaca vurdu dur! mehmet abi dedim, birde geri alarak vurunca bunun üzerine ayna paramparça oldu. VEEEE yine kurtarıcımız Engin devreye girdi ve Motosiklet aynası verdi dönene kadar onla idare ettik. Allah razı olsun ilerleyen aşamalarda da bizimle beraberdi hep, dönüşte uğrayıp bir çayını da içtik. İlk gecemizi geçirdikten sonra güzel bir kahvaltı yapıp yola koyulduk Menekşe Yaylasına doğru. Uygun bir yer bulup araçlarımızı park ettik konaklayacak yerimizi belirledik ve tam anlamıyla kamp moduna girebildik.  Sonrası mı? Onlarda aşağıda. İyi Seyirler...
NOT: Aytepe'de Veysel Dayı'nın Yeri yazan tabelanın oraya gitmeyin. Mümkünse Engin Kardeşimizi bulun :)
















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder