22 Mayıs 2017 Pazartesi

Bosna-Hersek / Arda Kalanlar (Bosnia and Herzegovina)

Başlamadan Önce

Birçoğumuzun aklında Müslüman nüfusu olan, eskiden Osmanlı'ya ait bir coğrafya, Müslümanların Sırplar tarafından katledildiği küçük bir ülke olarak yer alan Bosna...
Bosna'ya gitmeye karar vermemizin ardından alışılmışın dışında olarak 'Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?' sorusuna nazire yaparcasına 3 tane kitap ve 2 tane de film izledim. Kitapları ve filmleri kısaca özetlemek gerekirse;

Kurşunların Da Rengi Var - Emine Şeçeroviç Kaşlı

Kitap Bosna'lı küçük bir kız çocuğunun yaşadıklarını kendi dilinden, siyaset, politika, tarih gözetmeden, savaşın acımasız yüzünü yalnızca duyguları ve hissettikleri ile anlatıyor. Küçük kız çocuğunun kitabın yazarı olması, gerçekten yaşanmış duygular ve olayların anlatması kitabı akıcı ve güzel kılıyor.


Balkan Yolcusu - Füruzan

90'lı yılların başında Bosna-Hersek, Makedonya, Arnavutluk, Yunanistan ve Bulgaristan gezilerinde bölgenin önemli isimleri ve halkı ile yapılan röportajları içeren bir gezi kitabı olarak çıkarılan Füruzan'ın Balkan Yolcusu kitabı Yugoslavya'nın neden dağıldığı, o bölgede yaşayan halkın düşünceleri, milliyetçilik akımının bölgeyi nasıl etkisi altına aldığı, Tito döneminin iyi ve kötü yönlerini, Bosna'daki Sırp-Hırvat-Boşnak Savaşı'nı anlamanız açısından önemli bir eser.

Drina Köprüsü - İvo Andriç

Nobel ödüllü yazar İvo Andriç'in Drina Köprüsü kitabı Bosna'nın 350 yıllık tarihine ışık tutmakla birlikte, yazarın Sırp olmasına rağmen objektifliğini koruması, bölgedeki Hristiyan ve Müslümanların bir arada oluşturdukları yaşam formunu, hem Müslüman hem de Hristiyan kültürünü detayları ile özetliyor. Osmanlının fethi ile başlayan, Sırp asıllı sadrazam Sokollu Mehmet Paşa'nın yaptırdığı bugün hala Bosna'nın Vişegrad kentinte bulunan Drina Köprüsü etrafında geçen kitap 1. Dünya Savaşı kadar olan 350 yıllık dönemin akıcı bir şekilde özetliyor.


Av Partisi - The Hunting Party - 2007

Richard Gere'nin savaş muhabiri rolünü canlandırdığı film, birleşmiş milletler güçlerinin Bosna'da bulunmasına ve kontrolü sağlamasına rağmen masum insanların katledilmesine sebep olan Sırp Komutan'ın bir türlü yakalanamamasını, Batı'nın söz konusu Müslümanlar olduğundaki tutumunun nasıl değiştiğini anlatıyor. Film suçlunun muhabirler tarafından yakalanması ile oluşan güzel bir son ile bitiyor.

Lepa Sela Lepa Gore - Pretty Village Pretty Flame - 1996

96 yapımı Sırp yönetmen Srdjan Dragojevic'in tarafından çekilen film birlikte yüzlerce yıl yaşam süren Müslüman-Hristiyan halkın Bosna Savaşı'nın başlangıcı ile nasıl birbirlerine yaptıklarından haberleri olmadan nasıl düşman olduklarını biri Müslüman diğeri Hristiyan 2 çocukluk arkadaşının gözünden anlatıyor. Filmin çekildiği yıl itibari ile savaşın sıcağı sıcağına anlatıldığı filmde gösterilen sahneler gerçekte yaşanılanlar ve yapılanlarla büyük oranda örtüşüyor.


Yukarıda yer alan kitaplar ve filmler Bosna'ya gitmeden hem merakımın artmasına, hem de gidince halk üzerinde, şehirler üzerinde zihnimde bir dünyanın canlanmasına sebep oldu. Yalnızca okuyarak ve izleyerek elde ettiğim bilgiler ve Alperen abinin WhatsApp grubumuzda paylaştığı tarihi dokümanlar ve çeşitli şehirlerden görsel ve videolarla ani karar vererek gideceğimiz Bosna hakkında 1 aylık süreçte yeterli veriyi topladığımızı düşünüyorum.

Ve Bosna

Atatürk Havalimanı'ndan yaklaşık 2 saatlik bir uçuşun ardından Saraybosna Havalimanı'na pilotumuzun da değerli katkıları ile çok sert bir iniş yaptık. Yağmurlu bir pazartesi akşamı ile indiğimiz, butik bir yapıda olan havalimanından kısa sürede pasaport kontrollerini yaptırıp, havalimanı içindeki araç kiralama noktalarına vardık. Alperen abinin dediği gibi işlerin burada geç yürüyeceği msjlarını bildiğimden sabırsızlık göstermeden bir bankta oturarak işlemlerin bitmesini beklemeye başladım. Fakat 1 saat geçmesine ve önümüzde kimse olmamasına rağmen işlemler bitmedi. Alperen abi ingilizce bişeyler anlatmaya çalışıyor, arka sıradaki Türkler kendi aralarında konuşuyor, bir saatin sonunda araç kiralamada yer alan kızın "Ben Türkçe biliyorum" demesi ise herkesi kahkahaya boğuyor. Sonunda aracımızı alıyoruz, fakat ne bir navigasyon cihazımız ne de internetini kullanabildiğimiz bir telefonumuz var (Cep telefonlarından birini yurtdışına açtırmamıza rağmen internet kullanamadık). Havalimanından kiraladığımız apartın bulunduğu yere nasıl gideceğimizi düşünürken aracı veren eleman yanımıza geldi ve bir sorun mu var diye sordu, meğer o da yağmur altında bizim çıkışımızı bekliyormuş. Havalimanından çıkmak zorunda kaldık, havanın yağmurlu olması, Alperen abinin araca alışamaması Gökhan aracı devralana kadar bizi baya zorladı. Gece navigasyonsuz, sora sora Saraybosna Başçarşıya 10 dk'lık yürüme mesafesinde olan Cekalusa caddesini ve kalacağımız evi yaklaşık 1 saatlik süreden sonra daireler çizerek ters yönlere girerek bulduk ve evimize yerleştik. 

Bu girişle beraber  aracımızla yaklaşık 1000 km mesafe kattettiğimiz 4 gece 3 gün kalığımız Bosna gezimiz hakkında sizleri çok sıkmadan kısaca izlenimlerimi anlatıp fotoğraflara geçeceğim;

- Bosna'da yaşayan halkı dışarıdan bakınca Müslüman-Hristiyan diye ayırmak oldukça zor. Özellikle Türkiye'den gelen turist sayısı dikkat çekici. Hemen her yerde bir Türk'e rastlamanız mümkün, yerel halktan insanların bir bölümü az da olsa Türkçe biliyor. Bu da hiç yabancılık çekmemenizi, derdinizi kolaylıkla anlatabilmenizi sağlıyor.

- Para birimi olarak Konvertible Mark kullanılıyor, fakat yanınızda Euro varsa da çoğu yer yardımcı oluyor ve paranızı değerinde çevirebiliyor. Biz para bozdurmak için daha güvenilir olması açısından genellikle bankaları kullandık. Yaptığımız alışverişlerde olsun, halkın genel tutumu olsun kesinlikle güven verici, kimse sizi kandırmaya çalışmıyor ve art niyetli değiller. Şehirler bu yönde size güven veriyor. Yolculuğumuz sırasında herhangi bir suça veya girişime şahit olmadık. 

- Sokaklar ve yollar dar olmakla birlikte tertemiz. Eski bir yerleşim olması dolayısı ile Saraybosna'da Mostar'da çok sayıda çıkmaz sokak ve tek yönlü yollar mevcut. Tabelalara güvendiğinizde doğru yolu bulabiliyorsunuz. Şehirler arası yollar bakımlı, çukur, yama vs. çok az sayıda, fakat yolların darlığı ve dağlardan dolayı inanılmaz virajlı oluşu seyahat süresini uzatmakla birlikte, tırlar ve otobüsler için yolun dar olması tehlikelere sebep olmakta. Biz de gezi süresince 1 defa otobüsle çarpışma tehlikesi atlattık. 

- Evler eski olmakla birlikte oldukça bakımlı, 2 yada 3 katlı insana ferahlık veren iyi hissettiren bir yapıda. Saraybosna'da Mostar'da çoğu evde savaş döneminde yer alan kurşun izleri halen durmakta. Mostar'da şehrin her yerinde, Sarajevo'da özellikle şehrin girişinde savaş dönemi binaları özellikle aynen bırakılmış durumda. Katliamların yapıldığı yerlerdeki yollarda kan lekelerini andıran kırmızı boyalar, kurşun isabet eden yerlerin farklı renklerde boyanması gibi faaliyetler yapılarak savaşın unutulmaması ve kötü yüzünün devamlı hatırlanması sağlanmış. Şehirde gezerken bir savaş iklimi ya da halkın birbirlerine nefretini hissetmiyorsunuz. Aksine bir huzur, sakinlik mevcut denilebilir. Hatta aklınıza şu geliyor bu insanlar nasıl böyle birbirlerini vurabilmiş, katledebilmişler.

- Bosna'da gezdiğimiz şehirlerde (Travnik, Jajce, Mostar, Sarajevo) ortaçağ döneminden kalma kale, köprü, sur, kule tipinde oldukça fazla taş yapılarak rastlamak mümkün, bunlar yalnızca Saraybosna'dakiler hariç oldukça bakımlı ve restore edilmiş bir halde bulunmakta. İçlerine girdiğinizde sanki çağın değiştiğini hissediyorsunuz.

- Tüm gezdiğimiz şehirler dağların arasında yer alan vadilere ve nehir kenarlarına kurulmuş. Nehirsiz, köprüsüz şehirleri yok gibi. Her yer yemyeşil, yolda bir şehirden diğerine giderken bile karpostallık manzaralar için kaç sefer durduğumuzu bilmiyorum. Yalnızca tarihi ile değil doğal manzaraları için bile gezilebilecek Jajce, Kravice Şelaleri, Vrelo Bosne Parkı, Jablanica Gölü gibi çok sayıda yere sahip bir ülke Bosna.

- Gezi sırasında birçok camiye girme fırsatımız oldu. Genel olarak Osmanlı erken dönem camilerinin özelliklerini taşıyan tek katlı, kısa ahşap minareli camileri daha çok gördük. Mostar'da yer alan camiler hariç diğerleri gayet bakımlı yada restorasyona çalışmalarına başlanılmış veya başlanılacak yapıdaydı. Yalnız şunu da söylemeden geçmek istemiyorum, camilerde gün içinde cemaat bulamıyorsunuz, çok az sayıda insan camilere gidiyor, bunları ise yabancı turistler oluşturuyor. 

- Sınırlarımızın dışında ilk defa dinlediğim, Saraybosna'da okunan ezan sesi, İstanbul'da Sultanahmet'te, Fatih'te okunan ezanları defalarca dinlemiş biri olarak bir başka huzur, tat veriyor insana.   

- İlk günün sabahı Boşnak böreği yemeye gittiğimizde söylediğimiz çayın yemeğimiz bittikten sonra gelmesi ise insanların aceleyi pek sevmediklerinin en güzel örneği oldu, biraz da biz hızlı yedik galiba. Kaldığımız gün boyunca şunu yedik şöyle güzeldi diyebileceğim bir yemek olmadı açıkçası, kuzu çevirme, cevabi gibi yemekler çokta lezzetli değildi. Yedikleriniz midenize dokunmuyor, hafif  ve  kullanılan yağlar iyi kalitede. 

-Genel olarak şehirlerde su içebileceğiniz çeşmelere rastlamanız mümkün, biz evde musluk suyunu da içmeyi denedik, kokusuz ve tadı da gayet güzeldi. 
- Şehirlerde yemek fiyatları, içecek fiyatları beklediğimizden yüksekti, yalnız çikolata, et ürünleri ülkemize kıyasla oldukça ucuz denilebilir.

***OAZA marka maden suyunu içince ülkemizdeki maden sularının aslında maden suyu olmadığını çok iyi anlayacaksınız. Bunu denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. 

- Gezdiğimiz yerlerden elde ettiğimiz diğer bir izlenim ise halkın genel olarak geçimini yurtdışından gelen turistler ve tarım ile sağladığı oldu. Üretim tesisleri ise genel olarak tarım ürünleri ile ilgili olarak yer almakta.

- Saray, Beko, Ziraat Bankası gibi ülkemize ait kurum ve kuruluşları ve bunlara ait ürünleri görmemiz ise bizi ayrıca gururlandırdı ve ülkemiz adına bazı şeyleri başarmak için halen geç olmadığı izlenimini uyandırdı.
  

-Uzun süren araç yolculuklarımız sırasında  Radio-F. (Tam Açılımını Hala Bilmiyoruz :D) ve Radio Sarajevo en fazla dinlediğimiz radyo kanalları oldu. Az reklam, az konuşma, popüler , nostaljik yabancı şarkılarla (özellikle jazz parçaları) saatlerce kanal değiştirmeden dinleyebildik.
-Evde yalnızca akşamları izleyebildiğimiz tv'de ise Her akşam Türk dizilerine denk gelmemiz mümkündü. Gerçi bu dizilerin sanatsal değerleri ve bizi nasıl anlattığı tartışılır ama yine de hoşumuza gitti.

- Bosna içerisinde yapmış olduğumuz araba ile yolculuğumuzda bize o kadar sabrettiler ki yalnızca 2  defa korna çaldılar. 1.90'lık ağır sigara kokan ve alkollü bir Sırp amcanın arabamıza binip bize yol tarifi sırasında Gökhan'ın çeşitli darbelere ve anlamadığımız emir verici tonda sözlere maruz kalması sonucu araba ile kaldırıma çıkmasını ise ucuz atlattık. Trafikte, ters yöne girdik, otobanda geri geri gelip tabelaya baktık, kaldırıma çıktık, 100'lük hız sınırı olan yerde 60'la, 60'lık hız sınırı olan yerde 100 ile gittik. 3 günde Bosna'da 1 yılda yapılacak toplam kural ihlallerini yaptık ve sanırım Tanrı Türk'ü korudu :) 

- Kravice Şelalelerine girişte Türkiye'den geldiğimizi söyleyince No Fenerbahçe, BEŞİKTAŞ tepkisi ile karşı karşıya kalan Alperen abiye buradan selamlar. 

*** Son olarak Gökhan'ın yapmış olduğu şehir çevirilerine göz atacağız:

Sarajevo: Seronji, Sarayova, 
Mostar: Mossoro
Kraviçe: Kraliçe
Cekalusa: Celuska (Alperen abiye ait)

VE sanırım artık gezimiz süresince çektiğimiz fotoğraflara geçebilirim;
Kaldığımız Evin Bahçesi - Cekalusa Caddesi- Saraybosna


Kaldığımız Ev Yakınlarından Saraybosna 


Konyiç - Genel Görünüm

Konyiç - Mostar Yolu Üzerinden Bir Manzara

Konyiç - Mostar Yolu Üzerinden Bir Manzara


Konyiç - Mostar Yolu Üzerinden Bir Manzara






Saraybosna


Saraybosna

Saraybosna - Bosna Savaşı Sırasında gelmek isteyen Papa 2. John Paul Heykeli
Kilise İçi 



Saraybosna'da sıradan bir gün (Arkadaki amcalara dikkat!)


Saraybosna-Mostar Yolu Üzerinde Kuzu Çevirme Yediğimiz Restoran
Restorandan Genel Görünüm
Veee Kuzuların Sessizliği
Balagay Tekkesi Genel Görünüm - Buna Nehri

Balagay Tekkesi - Mostar/Neretva Bölgesi
Balagay Tekkesi - Ağaç Oyma İşçiliği


Balay Tekkesi / Alperenler Tekkesi

Balagay Tekkesi 
Balagay Tekkesi




Mostar Giriş

Mostar Giriş


Mostar
Mostar Akşam

Mostar
Mostar
Mostar


Mostar - Üniversite



Kraviçe Şelaleleri

Kraviçe Şelaleleri
Kraviçe Şelaleleri

Kraviçe Şelaleleri


Kraviçe Şelaleleri
Konyiç Jajce Arası - Yoldan Geçerken 



Jajce Kale Girişi

Jajce Kalesi

Jajce Kalesi

Jajce Kalesi
Jajce Kalesi
Jajce Kalesi



Jajce Kilise Kalıntısı
Jajce

Jajce





Jajce Köprüsü

Jajce Şelalesi


Jajce Şelalesi

Jajce Şelalesi


Günboyu halimizden bir kare :D

Travnik
Travnik
Travnik
Travnik
Travnik

Travnik


Travnik
Travnik
Travnik



Travnik Kalesi

Travnik Kalesi
Travnik




Travnik Kalesi
Travnik Kalesi Genel (Yıkılan Caminin Yalnızca Minaresi Kalmış)
Travnik Kalesi
Travnik Kalesi



Saraybosna'nın Simgesi Sebil
Saraybosna - Gazi Hüsrev Cami

Saraybosna - Gazi Hüsrev Cami

Saraybosna - Gazi Hüsrev Cami İçerisi



Saraybosna - Gazi Hüsrev Cami

Saraybosna - Gazi Hüsrev Bedesteni

Saraybosna - Taşhan Kalıntıları (Gazi Hüsrev Bedesteni Yanı)
Saraybosna Şehrinin bir diğer simgesi - Kütüphane 
İç Savaş Sırasında Kütüphane Sırplar Tarafından Yakılmış
Yenilenen Kütüphane binası içinden bir görünüm

Saraybosna - Osmanlı Dönemi Cami

Sarajevo Futbol Takımı- Forma Sponsoru Turkish Airlines

Saraybosna - Şehitler Anısına Sönmeyen Ateş

Saraybosna Başçarşı Tramway Yolundan Genel Görünüm
Saraybosna Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand'ın Bir Sırp Tarafından Öldürüldüğü Köprü

Saraybosna

Saraybosna Şehitlik Yakınlarındaki Ahşap Bir Camiden Genel Görünüm
Saraybosna - Aliya İzzet Begoviç'in Mezarının Bulunduğu Şehitlik
Saraybosna Burç - Alperen abiye adanmıştır :D
Saraybosna Burç
Saraybosna Burç
Saraybosna Burçlarından Genel Şehir Manzarası
Saraybosna - Heryerde Şehitler için anıtlar bulunmakta
Aliya'nın Mezarı
Aliya'nın Mezarı
Müslümanların yardım almak ve hayatlarını kurtarmak için kazdığı İgman Dağları'na giden 'Hayat Tüneli'


                          


                                              Saraybosna'da İlginç Ramazan Uyarıları


Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo

Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo
Vrelo Bosne Parkı - Sarajevo


Son Olarak Kaldığımız Evin Dış Görünüşü - Cekalusa Caddesi No:32 / Saraybosna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder